Hekim Makaleleri

28 Temmuz Dünya Hepatit Günü

28 Temmuz Dünya Hepatit Günü

 

Dünya Sağlık Örgütü ve Dünya Hepatit Birliği tarafından “Dünya Hepatit Günü” olarak belirlenen 28 Temmuz günü, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de düzenlenen etkinliklerle, kamuoyunun dikkati hepatit hastalıklarına çekilmesi amaçlanmaktadır.

 

Viral hepatit eliminasyon hedeflerine ulaşabilmek için ülkemizde  Sağlık Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıllarda, 2018-2023 yılları arasını hedefleyen “Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı” yayımlanmıştı, fakat son 3 yıldır pandemi nedeniyle beklenilen hedefler ulaşılamadı. Yeni alınacak önleme ve tarama programları ile hepatit eliminasyon hedeflerine ulaşmak, dünyada ve ülkemizde hepatit B ve hepatit C hastalarına hepsine tanı koymak ve gereken hastaların tamamını tedavi etmek hedeflenmektedir. Erken tanı ve tedavi sayesinde siroz ve karaciğer kanseri gelişmesi önlenecek ve insanlarımız normal yaşamlarına devam edecektir.

 

Hepatit’ in ABC’ si nedir?

 

Hepatit B (HBV) ve Hepatit C virüsleri (HCV) uzun vadede kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiği için ayrı bir öneme sahiptir. HBV ve HCV dünyadaki karaciğer kanseri vakalarının %80'inden sorumludur. Tüm dünyada yaklaşık 250 milyon hepatit B, 71 milyon civarında hepatit C taşıyıcısı veya hastası olduğu tahmin edilmektedir. Dünyada 1.1 milyon, Türkiye’de yaklaşık 15-20 bin kişi her yıl hepatit B ve hepatit C’ye bağlı karaciğer sirozu ve kanserinden ölmektedir. Ülkemizde de kronik hepatit B ve C infeksiyonları karaciğer transplantasyonlarının en sık nedenini oluşturmaktadır. Ülkemizde de çoğu henüz tanı almamış 3.5 milyon hepatit B hastası, 750 bin hepatit C hastası olduğu tahmin edilmektedir. Hepatit B ve Hepatit C'li insanların %80-90'ı durumlarından haberdar değildir. Bu durum, kişilerin hayatlarının bir noktasında ölümcül karaciğer hastalığı ile karşılaşmasına ve bazı durumlarda bilmeden başkalarına bulaştırmasına neden olabilir.

HBV; enfekte kan ve kan ürünleri, cinsel ilişki ve enfekte anneden yenidoğan bebeğe bulaşma şeklinde kişiden kişiye yayılır. HCV de benzer yollarla bulaşmakla birlikte esas olarak enfekte kan ve kan ürünleri ile doğrudan temas yoluyla yayılır. Ancak enfekte kan ile temas etmiş diğer vücut sıvıları da bulaşma açısından kaynak olabilir.

Hepatit B ve Hepatit C; 

  • Kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin transfüzyonuyla
  • Sterilize edilmemiş cerrahi malzemelerin kullanıldığı tıbbi ya da diş müdahaleleriyle
  • Kullanılmış enjektör paylaşımıyla 
  • Tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımıyla
  • Sterilize edilmemiş araçlarla dövme, akupunktur, hacamat gibi uygulamalar
  • Hepatit B ve C taşıyıcılarının aile içi temasıyla
  • Anneden bebeğe doğumda ve sonrasında
  • Güvenli olmayan cinsel ilişkiyle bulaşabilir. 

 

Hepatit B aşı ile korunmanın mümkün olduğu bir hastalık olmasına rağmen hepatit C’nin aşısı yoktur. Hepatit B aşısı güvenli ve etkili bir aşıdır. Sağlık Bakanlığı 1998 yılından beri hepatit B aşısını çocukluk aşı programına almış olup, viruse karşı etkinliği %95'lerin üzerindedir. Hepatit B aşısı bebeklere ilk doz doğumda olmak üzere 1 ve 6 aylıkken ve risk grubunda olan kişilere de 0, 1 ve 6 ay şeklinde 3 doz ücretsiz olarak sağlık kuruluşlarımızda uygulanmaktadır.

Kronik hepatit B tedavi ile kontrol altına alınabilir; kronik hepatit C’de tedavi edilebilir bir hastalık konumuna gelmiştir. Hepatit C hastaları ise yaklaşık yedi yıldır 2-3 aylık yeni antiviraller ile tedavi olmakta ve SGK tarafından ücreti karşılanmaktadır. Bu tedavilerin başarı oranıda neredeyse %99’a yakındır ve hastalık bir daha tekrarlamamaktadır. Ülkemizde Hepatit B ve C hastaları, dünya standardları ölçüsünde tedavi imkanı almaktadır.

Hepatit A, su ve besinlerle, özellikle kötü hijyenik koşullarda kolaylıkla bulaşabilen ve salgınlara yol açabilen bir hastalıktır. Hepatit A kronikleşmez ve aşı ile korunulması mümkün olan bir hastalıktır. Ülkemizde 2012 yılı sonunda çocukluk dönemi aşı takvimine girmiş olup 1 Mart 2011 ve daha sonra doğan çocuklara 18 ve 24 ay sonunda olmak üzere 2 doz şeklinde uygulanmaktadır.

Hepatit E virüsü (HEV), dışkı ile temas yolu ile bulaşır, vahşi ve evcil hayvanlarda bulunur ve akut enfeksiyona yol açar. Erişkinlerde daha sık görülür. Gebelikte geçirildiğinde daha ciddi seyreder. Özellikle gebelerde son 3 aylık dönemde düşük, erken doğum, ciddi karaciğer yetmezliği ile ölüm riskinin artmasına sebep olabilir. Hepatit E virüsünün spesifik bir tedavisi ve aşısı yoktur.

 

Kronik Hepatitler Önlenebilir ve Tedavi Edilebilir Hastalıklardır

Ülkemizde her türlü tedavi olanaklarına sahibiz, ülkemizin her köşesinde yapılabilen basit kan testleri ile hepatit B ve C tanısı konabilir. Buna rağmen tedavi alması gereken hastaların sadece %10-20’sine ulaşabilmiş durumdayız. Herkes, öncelikle erişkinler mutlaka hepatit B ve C testlerini yaptırmalı, testi pozitif olanlar uzman hekime başvurmalı ve gerekiyorsa tedavi olmalıdır. Erken tanı ve tedavi siroz ve kanser gelişimini önler, yaşamınızı kurtarır...

Paylaş :

Tags: ,deneme